UX Nedir?
Son zamanlarda sıkça duymaya başladığımız UX kelimesi ne anlama geliyor hiç düşündünüz mü? İçinizden düşünmesek neden bu yazıyı okuyalım dediğinizi duyar gibiyim. Web tasarım, yazılım, uygulama tasarım hizmeti veren birçok firma ve serbest çalışanın (freelancer) dilinden düşmeyen ve hatta birçoğunun gerçek anlamını bilmediği UX ne anlama geliyor biraz değinelim istedim. Çünkü bizde birçok sunumda bu kelimeleri kullanıyor ve karşımızdaki kişilerin anlamasını bekliyoruz.
UX İngilizce User Experience Türkçesi ile Kullanıcı Deneyimi kelimelerinin kısaltması olarak kullanılıyor. Seksenli yılların başından bu yana hayatımıza yavaşça ve fark ettirmeden sokulan bir kavram olarak karşımıza çıkan Kullanıcı Deneyiminin ilk örneklerini 21. Yüzyılın dâhisi Steve Jobs hayatımıza adapte ediyor. Jobs Atari firmasında iken başladığı Kullanıcı Odaklı Tasarımlarına Mac ile devam ettiğini görüyoruz.
Peki, nedir bu Kullanıcı Deneyimi (User Experience)?
Kullanıcı deneyimi adı üstünde hazırladığınız bir tasarım, ürün vb çalışmayı asıl kullanacak kişilerin kullanarak deneyimlemelerinden ibaret. Burada ibaret kelimesini hiçte küçümsememek lazım. Zira UX olmazsa hiç bir ürün tam anlamı ile başarı sağlamaz.
Konuya, Kullanıcı Deneyimleri doğrultusunda tasarlanmış bir e-ticaret sitesi ile kullanıcı deneyimi gözardı edilmiş bir e-ticaret sitesini karşılaştırarak daha fazla ışık tutabiliriz. Her iki sitedeki ürün gurupları fiyatlar, kampanyalar aynı olsun. Her iki siteye de aynı günün aynı saatinde aynı tepkileri veren aynı sayıda ziyaretçi girsin. UX gözardı edilen e-ticaret sitesine girenlerin yüzde sekseninden fazlası siteyi daha ana sayfadayken terk ettiklerini görebiliriz. Buna karşın UX yani Kullanıcı Deneyimi göz önünde bulundurularak tasarlanan sitede ise girenlerin yüzde sekseninden fazlasının sitede daha uzun vakit geçirdiğini ve diğer sayfalarda gezinmeye devam ettiğini görebiliriz.
UX’ un kapsamı nedir?
UX’ un kapsamı sadece UI’ den yani Kullanıcı Arayüz tasarımından ibaret değildir. Sitenin açılma hızı, karşınıza çıkan mesajlar, alışverişte ne kadar adımdan geçtiğiniz, aradığınız ürünü bulma hızı ve kolaylığı, renkler, hiyerarşik tasarım, ürün açıklamaları, ürün görselleri, ürün yorumları ve daha birçok unsur UX tasarımını etkileyen faktörlerdir. UX tasarımınız kullanıcılara en iyi deneyimi yaşatmak üzerine odaklanmış olması gerekir. Bu nedenle siteye ilk girişten ve hatta daha öncesinden (reklam, sosyal medya vb) sipariş teslim ve satış sonrası hizmetlere kadar uzanan geniş bir alandır. Bunlardan birinin eksikliği sizin satış kaybınız anlamına gelir.
Herkes Kullanıcı Deneyimi Tasarımı (User Experience Design, UXD) yapabilir mi?
Şu kişiler Kullanıcı Deneyimi Tasarımını yapabilirler diye bir kural olmamakla birlikte; sosyoloji, antropoloji ve psikoloji alanlarında bilgi sahibi olunması gerekir. UX tasarımının en temel faktörü kullanıcı testleridir. Tüm çalışmaları belirleyen kullanıcı testleri UX tasarımını şekillendirir. Bir grafik tasarımcısı göze çok iyi görünen tasarım çalışmaları yapabilir. Ancak kullanıcı deneyimi testleri sonrasında çok basit bir tasarım önde gelebilir. Buradan Kullanıcı Deneyimi basitlikten yanadır anlamını çıkartmakta yanlış olacaktır. Çünkü UX söz konusu olduğunda tüm doğru bildikleriniz bir anda yanlışa dönüşebilir, yanlışlarınız ise doğrulara. Biraz uçuk bir cümle oldu ama durum tam anlamıyla bu! UX tasarımını psikoloji, sosyoloji ve antropoloji gibi bilimlere dayandırarak hazırlayabilirsiniz ama bunun içerisine bol miktarda istatistik ve görsellik serpiştirmezseniz UX tasarımı yapmış sayılmazsınız.
UX Tasarımı hazırlarken hangi testler nasıl kullanılır?
A-B Testleri
UX tasarımında ihtiyacınız olan başlıca testlerden bir tanesi A-B testleridir. A-B testleri ile ilgili ayrıca bir yazıyı kaleme alacağım. (Kaleme almak diyorum çünkü hala kâğıt ve kalem kullanmayı seven bir Y kuşağıyım.) Ama yine de kısaca değinelim; A-B testinde sitenize giren kullanıcılara A ve B adını verdiğimiz iki farklı tasarım sunarsınız. Teknik olarak çeşitli araçlar ve yazılım yardımı ile yapılan bu çalışmada sitenize giren 200 kişiden 100’ üne A tasarımını diğer 100’ üne ise B tasarımını gösteririz. Rakamlar test sürecinize göre artabilir. Daha sağlıklı sonuçlar almak için testi daha fazla kişi üzerinde yapmak isteyebilirsiniz. Sonuç olarak dönüşüm aldığınız orana göre A ya da B tasarımı üzerinde yoğunlaşıp alternatif tasarımlar üreterek en doğru tasarıma ulaşırsınız. A-B testleri bize kullanıcıların geneline hitap edebilen ve etkileşimi iyileştiren testlerdir.
Analitik testler
Google Analytics ile birlikte hayatımızda daha fazla yer etmeye başlayan testlerden oluşur. Bu testler ile kullanıcıların sitenizde ne kadar kaldığını, hangi sayfada terk ettiğini ya da hangi sayfada satın almaya karar verdiğini tespit edersiniz. Bu deneyimler size sitenizde nelerin yolunda gittiğini veya gitmediğini açıkça ifade edecektir.
UX için Voltran’ ı oluşturmak gerekir
Y kuşağının temelindeki kişilerin, yani 80 – 90 arası doğan erkeklerin daha iyi bildiği bir çizgi film Voltran. Macera dolu, bir zorlukla karşılaşıldığında arabaların birleşerek dev bir robot oluşturması ve kötülere karşı savaşmasını konu alır. Aynı Üç Silahşorlar gibi hepimiz birimiz için taktiği ile tüm testler en iyi UX için birleştirilmeli.
Sitenizde alışverişe giden yolu izlemeli ve bu yoldaki her süreci farklı testlere tabi tutmalısınız. Örneğin ziyaretçi kaybettiğiniz sayfaları tespit ederek işe başlayabilir bu sayfalar üzerinde çeşitli küçük değişimlerle A-B testleri uygulayabilirsiniz. Böylece alışveriş yolunuzu patikadan E5’ e çevirebilirsiniz.
UX size görsel tasarım yapmaz, görsel ve işlevsel tasarımınızı nasıl yapacağınızı anlatır. Windows’ un Başlat menüsünü icat etmesi gibi. Ya da Jobs’ un hayatımıza iPhone ve TrueType’ ı kazandırması gibi düşünebilirsiniz.
Sonuç olarak konuyu değerlendirdiğimizde UX + UI ayrılmaz ikililer gibi dursalar da aslında UI ve bununla birlikte müşteri ilişkilerinize, telefonu açan çalışana kadar birçok konu UX kapsamına girer. Kullanıcı Deneyiminin ne kadar önemli bir konu olduğunu ve sunumlarda süslü dursun diye kullanılmaktan öte olduğunu biraz anlatabildiğimi umuyorum.
Başka konularla tekrar görüşmek dileği ile diyor ve yazımı Steve Jobs' un konumuzla ilgili bir sözü ile bitiriyorum. Sürçü lisan eylemiş isek af ola.
“If the user is having a problem, it’s our problem.”
- Steve Jobs